Katılımcı Gençlik

DR. ÖĞR. ÜYESİ NEBİYE YAŞAR
3 min readJan 23, 2022

--

Photo by Chang Duong on Unsplash

“Bir ülkenin katılımcı gençleri refahın güvencesidir…”

Katılım; yapılan işlerde yer almak, belirli görevlere sahip olmak ve sorumluluğu paylaşmaktır. Katılım, yönlendirmeye ve şekil vermeye yardımcı olmak anlamına da gelmektedir. Başka bir ifadeyle katılım; insanların beceri ve ilişkilerdeki eksikliklerini gidererek kendilerini daha iyi bir şekilde yönetmelerini sağlar. Katılım; konuşma, dinleme, kendi görüşlerini ifade etme ve başkalarının görüşlerini ifade ederken onları dinlemeyle de ilgilidir. Aynı zamanda, tıpkı bir beceri öğrenmek üzere bir kulübe veya bir gruba katılma gibi, sunulan olanaklardan yararlanma anlamına da gelebilir.

“Katılım merdiveni” olarak bilinen kavramın yazarı Roger Hart, vatandaş olmanın ne anlama geldiğini öğrenmenin bir yolu olmasından dolayı, katılımın temel bir yurttaşlık hakkı olduğunu savunmaktadır. UNICEF, katılımı bir insan hakkı olarak görmekte ve bu nedenle de BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çocukların katılım hakkının altı çizilmektedir. Katılım bir hak olması, tüm gençlerin ayrımcılığa maruz kalmadan, nereli olurlarsa olsunlar ve hangi dili konuşurlarsa konuşsunlar bu hakkı kullanabilmeleri anlamına gelir. Avrupa Konseyi’nde ise gençlik katılımı, “gençlerin yerel düzeyde günlük yaşama dahil edilme, görev ve sorumluluklar üstlenme ve aynı zamanda yaşam süreçlerini demokratik bir biçimde etkileme hakkı” olarak algılanmaktadır. Son on yıldır gençlik katılımından sıklıkla bir hak olarak söz edilmektedir

Gençlik katılımı aynı zamanda bir tür genç-yetişkin ortaklığı olarak da görülebilir. Ortaklık bir şeyleri beraberce yapmak demektir. Uygulamada bunun anlamı, amaçlar, hedefler, roller, sorumluluklar, kararlar vb. üzerinde tartışılması ve uzlaşılmasıdır. Gençlerle yetişkinlerin işbirliğinin avantajı, gençlerin beceri ve yetenekleriyle yetişkinlerin deneyim ve bilgeliğini bir araya getirmesidir. Bu ortaklık aynı zamanda tüm bireysel katkıların kabul görmesini ve değer verilmesini sağladığından ortaklara daha fazla girişimde bulunma ve proje gerçekleştirme motivasyonu verir.

Gençler de Birleşmiş Milletler tarafından dezavantajlı grup olarak kabul edilmekte ve katılım konusunda üzerinde titizlikle durulan ve katılımlarının arttırılması konusunda yerel ve merkezi düzeydeki tüm otoritelere sorumluluk verilen bir gruptur. Gençlerin alınacak kararlarda etkisinin olması, toplumsal konulardaki içselleşme düzeyine de olumlu etki edecektir. Gençliğin katılımı ve fikirlerini ortaya koymadaki becerisi ancak ilgi, bilgi ve farkındalık düzeylerinin artmasıyla mümkündür. Birleşmiş Milletler’in katılım anlayışı, süreç içerisinde sorunlara sahip çıkma, çözümde ortaklık ve aktif katılım felsefesine doğru gitmektedir. Bu kapsamda gençlerin de katılımları Birleşmiş Milletler’in özel gündemlerinden biri haline gelmiştir.

Gençlerin katılımının sağlanması modern toplumlar açısından son derece önemlidir. Gençlerin katılımında etkili olan ilgi ve bilgi, katılım açısından son derece önemli iki unsurdur. Katılım konusundaki ilgi düzeyi ve modelleri cinsiyet, eğitim düzeyi ve yaşanılan yere göre değişiklik gösterebilmektedir. Gençler arasında katılıma ilginin arttırılabilmesi için yerel ve ulusal düzeyde gençleri bilgilendirmek, temsiliyete açık hale getirmek ve katılım kanallarını gençler için çalıştırmak gerekmektedir. Gençlerin katılım konusunda ilgi ve bilgi düzeylerini bazı yollardan arttırabilecekleri bilinmektedir. Medya bu yollardan en önemlisidir.

Gençler medya tarafından üretilen bilginin en temel tüketicileri olarak kabul edilmektedir. Medya bilginin tüketicisi olan gençler açısından hem bir aktör hem de görüşlerini aktarmada bir araç olarak görülmektedir. Gençlerin günümüz koşullarında bilgi ve iletişim teknolojilerini en üst düzeyde kullandığı bir ortam bulunmaktadır. Bilginin de bu teknolojiler aracılığıyla küresel ortamda dolaştığını görmekteyiz. Katılıma yardımcı olacak bilginin bu yolla elde edilebilmesinde gençlerin her zaman süreç içinde tutulması beklenmektedir

Gençler, toplumsal yaşamın en dinamik aktörleridir. Gençlerin görüşlerinin alındığı faaliyetler süreklilik arz etmelidir ve bu faaliyetler sivil toplum, kamu kurumlarından temsilciler ve gençlik örgütleri katılmalıdır. Özetle, gençler sorunların kaynağı olarak değil sosyal sorunlarda çözüm araçlarından biri olarak görülmelidir. Tüm iletişim ve bilgi teknolojilerinin demokrasinin yeni bir boyutu haline gelmesinin yanında gençlerin aktif yurttaşlar olmalarını sağlamada da bir fırsat olduğu kabul edilmektedir. Gençlerin katılımlarının arttırılmasına yönelik uluslararası kamuoyunda özellikle son 20 yılda ciddi bir farkındalık oluşmuştur. Gençlerin kendilerini ilgilendiren ya da genel olarak tüm toplumsal konularda karar alma süreçlerine katılımının teşvik edilmesi, üzerinde uzlaşılan bir konu olmuştur. Gençlerin yeni katılım yöntemlerini artan oranda kullanabilmeleri sosyal etkileşim ve aktif katılıma son derece olumlu etki edecektir.

Gençlik katılımı kendi başına bir sonuç değil, gençlerin hayatlarında olumlu değişiklikler elde etmek ve daha iyi bir toplum oluşturmak için bir araçtır…

--

--