İklim Krizinde Gençler
“Gençliği iyiye yönelten, gençlerin geleceğini de iyiye yöneltir…”
Küresel olarak belirlenmiş bir ergenlik ve gençlik tanımı olmasa da BM istatistiki sebeplerle 10–19 yaş aralığında olanları ergen, 15–24 yaş aralığını genç insan olarak tanımlamıştır. Gençlik, bu iki grubun beraber ele alınmasıyla adlandırılır ve 2018 itibariyle 10–24 yaş aralığında dünyada 1,8 milyar genç yaşamaktadır ve bu gençlerin de %90’ı gelişmekte olan ülkelerdedir. (BM Nüfus Fonu, 2015)
Bu verilerin kaynağında günümüzde 10–24 yaş aralığında dünyada 1,8 milyar genç yaşamaktadır ve bu gençlerin de %90’ı gelişmekte olan ülkelerdedir. Ülkemizde ise genç nüfus, toplam nüfusun %16,1’ini oluşturmaktadır. İnsanlığın karşılaştığı en büyük ve karmaşık sorunlardan biri olan iklim değişikliği de gençlerin sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamlarına yeni yükler ve sorun alanları getirmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Mayıs 2018’de açıklanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye toplam nüfusu 2017 yılı sonu itibariyle 80 milyon 810 bin 525 iken 15–24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 983 bin 97 olmuştur. Genç nüfus, toplam nüfusun %16,1’ini oluşturmaktadır. Dünyada ve Türkiye’de nüfusun önemli bir payına sahip toplumsal kategorinin ekonomik ve sosyal sorunlardan etkilenmemesi düşünülemez.
Gelişmekte olan ülkelerde yaşayan gençler, iklim değişikliğinden ve onun olumsuz sonuçlarından gelişmiş ülkelerde yaşayan gençlere oranla daha çok etkilenmektedir. Olağandışı hava olayları, yüksek sıcaklık, su kaynaklarının kıtlığı, hijyenik olmayan koşullar, tarım ve gıda sektöründe yaşanan olumsuzluklar, doğal kaynakları ele geçirmek amacıyla yaşanan iç çatışmalar gençlerin sağlığını ve güvenliğini tehdit etmektedir. Göç ve çatışmalar da iklimdeki istikrarsızlıkların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır
Günümüzde gençler işsizlikten, salgın hastalıklara yoksulluktan eğitimsizliğe kadar farklı sorunlarla uğraşmak durumundadırlar. İnsanlığın karşılaştığı en büyük ve karmaşık sorunlardan biri olan iklim değişikliği de gençlerin sosyal, ekonomik ve siyasal yaşamlarına yeni yükler ve sorun alanları getirmektedir. Birlemiş Milletler’in UN World Youth Report: Youth&Climate Change (BM Dünya Gençlik Raporu: Gençlik ve İklim Değişikliği, 2010) başlıklı raporu kapsamlı bir biçimde tüm dünyada gençlerin iklim değişikliğinden nasıl ve neden etkileneceğini detaylandırmıştır.
Dünya Ekonomik Forumu/World Economic Forum (WEF) her yıl yaptırdığı ve tüm dünyadan 30 bine yakın gencin katıldığı bir ankette son 3 yıldır dünyanın en önemli sorunu nedir sorusuna genç katılımcıların “iklim değişikliği ve çevre tahribatı” yanıtını vermesi (%48.8) gençlerin konuya verdikleri önemin bir işaretidir.
Gelecekte yönetici pozisyonunda olacak gençlerin bugünden iklim politikasına katılmalarını sağlamak, gerekli temsiliyet mekanizmalarını oluşturmak çok önemlidir. İklim değişikliği ile küresel ölçekte mücadele edilmesinin gerekliliği, Birleşmiş Milletler’in düzenlediği çevre konferanslarında ve zirvelerinde genç kuşakların bu mücadeledeki rolünü de içine alarak gelişmiştir.
2009’dan bu yana gençlik örgütlerinin artan iklim müzakerelerinde yer alma taleplerini karşılamak üzere Birlemiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) temsiliyet statüsünü genişleterek gençlik Sivil Toplum Kuruluşlarına (STK) da BMİDÇS konferanslarında resmi bilgi edinme, toplantılara katılma, konuşma süresi isteme ve lojistik destek alma hakkı vermiştir.
Avrupa Komisyonu’nun “İklim Eylemi için Gençlik” inisiyatifi, gençlerin Paris Anlaşması’nda özetlenen hedefler için çalışmalar yapmasını amaçlamaktadır. Arap Gençlik İklim Hareketi’nin tohumları 2012’de Doha’daki BMİDÇS 18. Taraflar Toplantısı ertesinde Kahire’de atılmıştır ve bugün 16 Arap ülkesinde iklim değişikliği krizini çözmek için bir kuşak hareketi yaratmak misyonuyla hareket etmektedir. Türkiye’de, “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar” çerçevesinde küresel iklim değişikliği ile mücadele çabalarına katkıda bulunmayı bir hedef olarak belirlemiş; ulusal azaltım, uyum, teknoloji, finansman ve kapasite oluşturma politikalarını ortaya koymuştur.
Gençlerin karar alma mekanizmalarında temsil edilmesine yönelik iklim politikalarının planlanması, geliştirilmesi ve uygulanması önem arz etmektedir. Bu açıdan bakıldığında sivil toplumdan yerel yönetimlere, üniversitelerden Birleşmiş Milletler (BM) İklim Zirveleri’ne kadar birçok alanda genç nesillerin karar mekanizmalarına katılmaları, iklim değişikliği ile mücadele ederken geleceklerini sürdürülebilir bir şekilde yapılandırma imkânı verecektir.
Gençlerin iklim değişikliği politikalarına katılımı açısından uluslararası, ulusal ve yerel stratejiler önem arz etmektedir. Bu bağlamda, katılımcılık denince gençlerin;
§ Bilgi arama, görüş oluşturma, fikir ifade etme,
§ Etkinliklerde ve süreçlerde yer alma,
§ Dinleme, düşünme araştırma ve konuşma gibi farklı roller oynama,
§ Karar alma konusunda bilgilendirme ve danışılma,
§ Fikirler, süreçler, öneriler ve projeler başlatma,
§ Durumları analiz etme ve tercihler yapma konusunda aktif olmasıdır.
Bu kapsamda gençler iklim değişikliği politikasına nasıl katılabilirler?
§ Öncelikle üniversitelerde gençlik kulüpleri oluşturarak,
§ Gençlik sivil toplum kuruluşlarında etkin olarak,
§ Kent konseylerinin gençlik meclislerinde aktif olarak,
§ Ulusal Gençlik Parlamentosu’nda çalışmalar yaparak,
§ Yerel yönetimlerin gençlik teşkilatları ve gençlik merkezlerinde iklim değişikliğini gündeme getirmek suretiyle yer alabilirler.
§ Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise seviyesiyle özellikle üniversitelerde iklim değişikliğinin müfredata girmesine ve iklim değişikliği araştırmalarının yaygınlaştırılmasına katkıda bulunabilirler.
§ Gençlik bazlı sivil toplum kuruluşlarının yerel, ulusal ve küresel düzlemde karar mekanizmalarına katılımını ve bunun kurumsallaşmasını talep edebilirler.
§ Yerel yönetimler de iklim eylem planlarında, iklim değişikliğine uyum planlarında gençlerin iklimden kentlerde nasıl ve ne derece etkileneceklerini göz önünde bulundurarak politika geliştirmeli ve genç sesleri dâhil etmeleri sağlanabilir.
Özellikle son yıllarda Birleşmiş Milletler çatısı altında yürütülen Taraflar Konferansı’nda resmi heyet düzeyinde gençlerin temsili giderek önem kazanmaktadır ve ülkemizin gençleri de bu konuda hızlı ve büyük adımlar atmalıdır. Ülkemizde de genç kuşakların iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği, kırda veya kentlerde hangi gençlik gruplarının ne şekilde zarar göreceği; sağlık, doğal kaynaklara erişim ve tarım gibi alanlarda gençlerin iklim değişikliğinin sonuçlarından nasıl etkileneceğine dair çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır
YÖK onaylı kurulan Üsküdar Üniversitesi Genç Beyinler Akademisi; iklim değişikliği krizi kapsamında “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Amaçlar Kulübünde” ki gençlere sosyal inovasyon modeli olan “Yeşil Beceriler” projesinde danışmanlık ve mentörlük yaparak, gelecek nesillere “yeşil gelecek için” destek vermektedir. Gençlerle üretilen, gençlerle uygulanan ve gençlerle sürdürülebilir olan nice sosyal inovasyon projelerinde yer almak temennisiyle…