Engelsiz Gençlik
“Toplumun Zenginliği ve Engelsiz Gençlik..”
Günümüzde, toplumsal değerlerin en önemlilerinden biri, her bireyin yaşamın her alanında eşit fırsatlara sahip olmasıdır. Bu temel değeri yücelten bir kavram, engelsiz gençliktir. Engelsiz gençlik, fiziksel, zihinsel ya da duygusal engellere takılmadan gençlerin hayatın her alanında aktif rol alabilmesini temsil eder. Bu kavram, adil ve kucaklayıcı bir toplumun olmazsa olmazlarından biridir. Engelsiz gençlik, adil bir toplumun temel taşıdır ve her gencin potansiyeline erişim hakkının savunucusudur.
Eğitim; engelsiz gençliğin temel taşıdır. Engelsiz gençlik, eğitimle başlar. Eğitim, her bireyin yeteneklerini en üst düzeye çıkarabilmesi için engelleri kaldırmalıdır. Özel eğitim programları, erişilebilir okullar ve öğretim materyalleri, engelsiz gençlerin potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanır. Eğitim kurumları, farklı öğrenme ihtiyaçlarına uygun alternatifler sunarak, her öğrencinin en iyi şekilde gelişmesini sağlamalıdır.
“Engelsiz Üniversite Bayrakları” üç kategoride verilmektedir. Mekan’da Erişilebilirlik (Turuncu Bayrak), Eğitimde Erişilebilirlik (Yeşil Bayrak), Sosyo-kültürel Faaliyetlere Erişilebilirlik (Mavi Bayrak). Programlarını farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına ise “Engelsiz Program Nişanı” verilmektedir.
Kamu alanları, herkesin erişebilmesi için engelsiz olmalıdır. Parklar, müzeler, kütüphaneler gibi kamuya açık alanlar, engelsiz gençlerin toplumsal etkinliklere katılmasını sağlamalıdır. Rampa, asansör ve diğer erişilebilirlik önlemleri, bu alanlarda herkesin rahatça dolaşabilmesini temin etmelidir. Engelsiz gençlerin, kültürel ve eğitimsel etkinliklerde bulunabilmeleri, toplumun bir parçası olduklarını hissetmelerini sağlar.
Engelsiz gençlerin iş dünyasına entegrasyonu, toplumsal katılımlarının bir yönüdür. Engelsiz iş yerleri, bu gençlerin yeteneklerini sergileyebilecekleri bir platform sunmalıdır. İş verenlerin farkındalığı artırılmalı, engelsiz gençlerin potansiyellerini değerlendirmelerine olanak tanıyan destek programları oluşturulmalıdır. Her birey, kendi beceri setine göre iş dünyasında yer alabilmelidir.
Tiyatro, konserler, sergiler gibi kültürel etkinlikler, herkesin katılımını teşvik etmelidir. Özel gereksinimlere uygun alternatifler sunarak, engelsiz gençlerin bu alanlarda da yer alması sağlanır. Sanatın gücü, farklılıklarımızı birleştirerek daha zengin bir toplum yaratır. Her ses, her ifade biçimi değerlidir.
Engelsiz gençlik, toplumun zenginliğini artırır. Fırsat eşitliği sağlanarak, her bireyin potansiyeline erişim hakkı savunulur. Eğitimden iş dünyasına, kültürel etkinliklere kadar her alanda engelleri kaldırmak, engelsiz bir toplumun temellerini atar. Bu, sadece gençlerin değil, tüm toplumun çıkarınadır. Engelsiz bir geleceğin inşası, hepimizin ortak sorumluluğudur.
BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmede erişilebilirlik ve engelliliğe dayalı ayrımcılık net olarak tanımlanmıştır. Engelliliğe dayalı ayrımcılık, dışlama, makul düzenlemelerin gerçekleştirilmemesi dahil her türlü ayrımcılığı içerir. ¨Taraf devletlerin engellilerin genel yüksekokul eğitimine ayrımcılığa uğramaksızın diğer bireyler ile eşit koşullar altında erişimini sağlamaları” öngörülmüştür. Devamında ¨Engellilerin genel eğitimden etkin bir şekilde yararlanabilmeleri için genel eğitim sistemi içinde ihtiyaç duydukları desteği almalıdır; Engellilere yönelik bireyselleştirilmiş etkin destekleyici tedbirler, engellilerin tam katılımı hedefine uygun olarak, akademik ve sosyal gelişimi artırıcı ortamlarda sağlanmalıdır” denmektedir.
“En büyük engel, engellenmektir…”
