Deprem ve Gençlik

--

Photo by Good Free Photos on Unsplash

DEPREM VE GENÇLİK

“Doğal afetlerde en erken uyarı sistemi; belleğimiz ve önlemlerimizdir…”

Doğal afetler, şüphesiz ki insanoğlunun tarih boyunca karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan biridir. Aniden meydana gelen doğal afetler insan hayatını hayli olumsuz yönde etkiler. Çıkış şekli ne olursa olsun afetler, toplum yapısında önemli ölçüde ekonomik ve sosyal kayıplar ile can ve mal kayıplarına neden olur. Bu sebeple, afetler toplumun teşkilatlı bir biçimde hazırlıklı olması gereken çok hayati çevresel ve sosyal sorunlar içerisinde yer almaktadır. Sadece belirli bölgelerle sınırlı kalmayıp küresel çapta da bütün insanlığı ve dünyayı tehdit eden doğal afetlerlerle şimdiye kadar dünya çapında hayatını kaybeden milyonlarca insan bulunmaktadır.

Doğal afetler ülkemizde de çok sık yaşanmaktadır. Ülkemizde yakın tarihte bir hayli ciddi afetler meydana gelmiştir. Örnek olarak, Türkiye’nin doğu bölgelerinde oluşan çığ afetleri, 1992 Erzincan depremi, 1995 Dinar depremi ve Senirkent heyelanı, 1995 İzmir su baskını, 1999 Marmara depremi ve 2011 Van depremi oldukça büyük maddi ve manevi kayıplara neden olmuştur. Ülkemiz açısından bakıldığında, jeolojik yapısı ve sahip olduğu iklimsel özellikleri nedeni ile büyük can ve mal kaybına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşılmaktadır. Dünyadaki en etkili fay kuşaklarından biri üzerinde yer alan ülkemizin topraklarının % 93’ü deprem bölgesi içerisinde bulunmaktadır.

“Asrın felaketi” denilen 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 şiddetindeki depremi sadece 11 ili değil tüm Türkiye’yi derinden etkilemiştir. Bu deprem çok büyük maddi ve manevi kayıpları beraberinde getirmiştir. Bu sebeplerden afetlerin önlenmesi ve kötü sonuçlarını minimize etmek amacıyla, afet öncesi, afet esnası ve afet sonrasında alınması gereken tedbirler ve yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, imkân ve kaynaklarının belirlenen stratejik hedefler ve öncelikler doğrultusunda kullanılmasını gerektiren, çok yönlü, çok disiplinli ve çok aktörlü, dinamik yönetim sürecinde herkese çok önemli sorumluluklar düşmektedir.

Depremden dolayı yaşanan maddi ve manevi zararların iyileştirilmesinde gençlerle yapılan çalışmalar çok önemlidir. Gençlerin sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde deprem bölgelerine yapacağı çalışmalar çok etkilidir. Deprem bölgelerinde gençlerle gerçekleştirilen projeler de büyük bir öneme sahiptir. Afet sonrası acil ihtiyaçlara ulaşmada fiziksel, sosyal ve koordinasyonel çalışmalarda gençlik liderlerinin ve genç gönüllülerin sahadaki çalışmalarının değerlendirilmesi gençlerin desteklerinin önemini ortaya koymaktadır.

Ülkemizi en çok etkileyen Maraş Depreminde; gençlik kulüpleri deprem felaketi sonrasında çadır kurulumundan konteyner kent oluşumuna kadar gerçekleştirilen bir çok çalışmaya destek vermiştir. Depremzede barınma noktalarında gönüllü çalışan gençler, depremzedelere çeşitli faaliyetlerle destek verme devam etmektedir. Deprem bölgelerinde kurulan depremzede çadırlarında yaşayan çocuklara yönelik moral ve motivasyon yükseltici eğitsel oyunlarla da psikososyal destekler sağlamaktadır.

Üsküdar Üniversitesi ve Yetim Vakfı işbirliğinde gençlik kulüplerinin desteğiyle depremin çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için depremin etkili olduğu bölgelerde uygulanacak olan “Çocuklar Başrolde” projesi öncü ve örnek bir projedir. “Çocuklar mutluysa dünya mutludur” mootosuyla çocukların en zor zamanlarında güçlü destek vermek isteyen gençler, proje kapsamında çocuklarla paylaşma ve yardımlaşmayı gerçekleştirecekler.

Bu proje sayesinde gençler, afetten etkilenen depremzede çocukların psiko-sosyal olarak rahatlamalarına, depremin açtığı travmayı azaltmalarına ve okullarına adaptasyon sürelerinde önemli destek verecekler. Gençlik kulüpleriyle başlatılan deprem sonrasındaki yardım kampanyaları ülke içerisinde birlik ve beraberliği sağlamada etkin bir güç oluşturulduğunu göstermesi açısından güzel bir örnektir.

Ülkemizde yaşanması muhtemel afet sonrası yıkımları ve tahribatı, yaşanabilecek büyük koordinasyon sıkıntılarını en aza indirebilmek için gençlerle afet öncesi önlemleri almaya yönelik farkındalık ve bilinçlendirme çalışmaları önem arz etmektedir. Bu çalışmaların sonraki yapılacak çalışmalara katkılar sunacağı ve yol göstermesi açısından önemlidir. Gençlerle afetlere yönelik çadır kentlerdeki psiko-sosyal ve spor etkinlikleri, okullarda depremzede çocuklara yönelik etkinlikler, gençlik liderlerinin AFAD ve Kızılay ile koordineli çalışmaları, yardım kampanyaları çok etkilidir. Ülkemizin jeolojik yer yapısı ve sık sık depremlere maruz kalması nedeniyle depremlerin oluşturacağı yıkıcı etkiyi en aza indirmek ve deprem sonrası yaşanacak kaos ortamını minimize etmek için gençlerle birlikte deprem öncesi yapılacak planlamalar çok önemlidir.

“Afetlerin etkilemediği tedbirli ve bilinçli nesiller oluşturmak temennileriyle…”

--

--